22 Nisan 2008 Salı

Neler oluyor diye sorma, parçaları birleştir-2


28) Amerikan halkı 7 Kasım 2000 tarihinde başkanlık seçimi için sandık başına gitti, ancak Amerikan’ın 43'üncü başkanını halk değil ABD Yüksek Mahkemesi’nin iki’ye karşı yedi oyla aldığı karar belirledi, başkan George W. Bush oldu.

29) 19 Şubat 2001 tarihinde Türkiye, etkileri sarsıcı ekonomik krizi tetikleyen siyasi bir krizle çalkalandı. Milli Güvenlik Kurulu toplantısı öncesinde dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakanı Bülent Ecevit arasında geçen tartışma şiddetlenince Ecevit toplantı salonunu terk etti. Kameralar karşısına geçen Ecevit “Bu ciddi bir krizdir” açıklaması yaptı.

30) 1 Mart 2001 tarihinde Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Kemal Derviş, Başbakan Bülent Ecevit'in daveti üzerine Türkiye’ye geldi, bir gün sonra geniş yetkilerle ekonominin başına getirildiği kamuoyuna açıklandı.

31) 11 Eylül 2001’de, tarih’e 11 Eylül Saldırıları olarak geçecek ve ABD kamuoyu kadar bütün dünyayı şaşırtan, terör saldırıları yaşandı. Resmi açıklamalarda saldırının kaçırılan 4 yolcu uçağı ile gerçekleştirildiği, iki uçağın Dünya Ticaret Merkezi'nin ikiz kulelerine, birinin Pentagon’a saldırı için kullanıldığı, son uçağın ise Pensilvanya üzerinde düştüğü açıklandı. Gerek Pentagon gerekse Pensilvanya’da olay mahallinde herhangi bir uçak enkazına rastlanmadı. ABD saldırılardan Usame Bin Ladin'i ve lideri olduğu El Kaide örgütünü sorumlu tuttu. 7 Ekim 2001 günü Afganistan’ı işgal operasyonu başladı.

32) 4 Mayıs 2002 tarihinde dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, Başbakanlık’taki makamında çalışırken rahatsızlanarak, Başkent Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Yapılan kontrollerde Ecevit’in bağırsak iltihaplanmasından dolayı sancılandığı bildirildi. Ecevit, 26 saat kaldığı hastaneden 5 Mayıs 2002 günü taburcu oldu. Ecevit'in rahatsızlığı ile ilgili bir rapor hazırlayan DSP'li Milletvekilleri Dr. Mustafa Güven Karahan ve Dr. Gaffar Yakın, "Ecevit, bağırsak enfeksiyonu değil, kortizon nedeniyle iç kanama geçirdi. Yanlış tedavi yüzünden ölümden döndü" dediler.

33) 14 Mayıs 2002 tarihinde Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, hükümetin sorunları çözme konusunda zorlandığını belirterek, "Bence erken seçim sonbaharda yapılabilir" açıklaması yaptı.

34) Bülent Ecevit, 17 Mayıs 2002 günü sabah saatlerinde yeniden Başkent Üniversitesi Hastanesi’ne gitti. Ecevit, 11 günlük tedavinin ardından 27 Mayıs 2002 günü taburcu oldu.

35) 07 Temmuz 2002 tarihinde Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli sürpriz bir açıklama yaparak 3 Kasım 2002’de erken seçime gitmeyi önerdi.

36) 3 Ağustos 2002 tarihinde Yüksek Askeri Şura kararları açıklandı. Orgeneral Hilmi Özkök Genelkurmay Başkanı olurken, teamüller gereği Orgeneral Özkök'ten boşalan Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na en kıdemli orgeneral olan Halit Edip Başer'in getirilmesi beklenirken, bu göreve sürpriz şekilde Jandarma Genel Komutanlığı'nda iki yıllık görev süresini tamamlayıp emekliliğini bekleyen Orgeneral Tahir Aytaç Yalman getirildi ve Başer emekli edildi. Bu durum Türk Silahlı Kuvvetleri tarihinde bir ilkti. Tahir Aytaç Yalman’dan boşalan Jandarma Genel Komutanlığı'na Orgeneral Mehmet Şener Eruygur atandı.

37) 3 Kasım 2002 tarihinde Türkiye 22. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri için sandık başına gitti. Genel seçim sonuçları siyasi tasfiye olarak nitelendirildi. 57. Cumhuriyet hükümetini oluşturan siyasi partilerin tamamı seçim barajının altında kalırken, seçimin galibi, aldığı yüzde 34,43 oyla parlamentoda 365 sandalyeye sahip olarak tek başına iktidara gelen, 28 Şubat sürecinde ve sonrasında kapatılan iki parti ile aynı siyasi gelenekten gelen kadrolar oldu. 58. Cumhuriyet hükümetinin programı 28 Kasım 2002 Tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda güvenoyu aldı ve iş başı yaptı.

38) Necip Hablemitoğlu 18 Aralık 2002 tarihinde Ankara’da, Portakal Çiçeği Sokağı'ndaki evinin önünde suikasta uğrayarak yaşamını yitirdi.

39) ABD Irak'ta kitle imha silahı bulunduğu gerekçesiyle müttefiki İngiltere ile birlikte bu ülkeye saldırmaya hazırlanıyor, askerlerinin Türkiye sınırları içinde konuşlanması, Türk hava sahası ve limanlarının kullanımı için talepte bulunuyordu. Türkiye ve ABD arasında uzun süren görüşmeler sonucunda dönemin hükümeti, 25 Şubat 2003 tarihinde TBMM’ye tam adı “Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yabancı ülkelere gönderilmesi ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması için Hükümet'e yetki verilmesine ilişkin Başbakanlık Tezkeresi” olan ve tarih’e 1 Mart Tezkeresi olarak geçen tezkereyi sundu. Tezkere 1 Mart 2003 tarihinde oylandı, oylamada 264 evet oyuna karşılık 250 hayır ve 19 çekimser oy kullanıldı. Salt çoğunluk olan 267 bulunamadığı gerekçesiyle tezkere TBMM tarafından reddedildi. Tezkere’nin reddi, Türk-Amerikan ilişkilerinde bir dönüm/kırılma noktası oldu.

40) 20 Mart 2002’de ABD, müttefikleri İngiltere, İtalya, Polonya ve Avustralya'nın desteğiyle, halen devam eden ve Irak İşgali ya da 2. Körfez Savaşı olarak anılan operasyonu başlattı.

41) Takvimler 4 Temmuz 2003 tarihini gösterirken Türk-Amerikan ilişkilerinde yeni ve büyük bir kırılma noktası daha yaşandı. Tarih’e Çuval Krizi/Hadisesi olarak geçen, Kuzey Irak'ın Süleymaniye kentinde karargah kurmuş, bir binbaşı komutasında 11 Türk Silahlı Kuvvetleri mensubunun ve Türkmen mihmandarlarının, Amerikan 173. Hava İndirme Tugayı'na bağlı askerlerce ve yanlarında peşmergelerin de bulunduğu bir ortamda, bir baskın sonucu başlarına çuval geçirilerek gözaltına alınıp sorguya çekilmeleri hadisesi yaşandı.

42) 24 Nisan 2004 tarihinde Kıbrıs'ta, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın sunduğu çözüm planı için referandumlar yapıldı. Referandum sonuçları, Kıbrıslı Türkler’in yüzde 65 oranında evet, Rumlar’ın ise yüzde 76 oranında hayır demesiyle sonuçlandı. İki taraf evet demediği için Annan Planı olarak anılan çözüm planı uygulanma şansı bulamadı.

43) 17 Aralık 2004 tarihinde Avrupa Birliği, Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin 3 Ekim 2005 tarihinde başlamasını kararlaştırdı. Anılan tarihte Türkiye ile Avrupa Birliği arasında tam üyelik müzakereleri başladı.

44) 9 Kasım 2005’te Hakkari'nin Şemdinli ilçesi merkezindeki Özipek Pasajı'nda, eski bir PKK’lının işlettiği Umut Kitabevi'ne atılan bombanın patlaması ve bu olayın ardından başlayan gerginlik sırasında 2 kişinin öldüğü, 14 kişinin yaralandığı, Şemdinli Olayları olarak anılan hadise yaşandı. Bombayı attığı öne sürülen kişi bir PKK itirafçısıydı, kendisini bekleyen iki astsubayın içinde bulunduğu bir araçla kaçmak isterken halk tarafından yakalandı. Şemdinli Belediye Başkanı’nın telkinleri ile linç edilmek istenen üç kişi polise teslim edildi. Galeyana gelen halk tarafından kullanılmaz hale getirilen otomobilde yapılan aramada 3 adet Kalaşnikof marka uzun namlulu silah, el bombaları, bombalanan kitapevinin krokisi ve bölücü örgüt yanlısı kişi ve aşiret mensupları oldukları iddia edilen şahısların isimlerinin yer aldığı liste ele geçirildi.

45) Trabzon'da 5 Şubat 2006'da Santa Maria Katolik Kilisesi Rahibi Andrea Santoro, uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Saldırı’nın faili olarak 16 yaşındaki lise öğrencisi O.A yakalanarak tutuklandı.

46) Cumhuriyet Gazetesi’nin İstanbul Şişli’deki binasına, sonuncusu 13 Mayıs 2006 tarihinde olmak üzere bir hafta içinde üç bombalı saldırı düzenlendi. İlk iki saldırıda el, son saldırıda ise ses bombası kullanıldı. Cumhuriyet Gazetesi Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız basına “Bir kişi Allahüekber diyerek bombayı attı kaçtı” açıklamasını yaptı.

47) 17 Mayıs 2006 tarihinde Türkiye, Danıştay II. dairesine Alparslan Arslan adlı saldırganın gerçekleştirdiği ve Danıştay İkinci Daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin’in ölümü ile sonuçlanan silahlı saldırı ile sarsıldı. Olay basına, Arslan’ın Danıştay binasında üyelerin bulunduğu ek binada 5'inci kattaki müzakere salonuna girerken "Allah'ın askeriyiz, elçiyiz. Türban davası yüzünden cezalandırılacaksınız" diyerek ateş ettiği şekline yansıdı. Alparslan Arslan dışarı çıkarken binadaki güvenlik görevlisi polis tarafından etkisiz hale getirilerek yakalandı. Üzerinde Glock marka tabanca bulundu. Saldırı sonucu hayatını kaybeden Mustafa Yücel Özbilgin’in cenaze töreninde laiklik hassasiyetini vurgulayan sloganlar atıldı, iktidar mensubu siyasilere dönük protestolar yaşandı.

48) 27 Kasım 2006’da, Amerikan Newsweek dergisinin son sayısında yer alan, Zeyno Baran imzalı ve Türkiye’de 28 Şubat şartlarının oluşmaya başladığı savunulan bir makale ülke gündemine girdi. Makalede 2007 yılı içinde askerî müdahale ihtimalinin yüzde 50 olduğu ileri sürülüyordu. Makaleyi kaleme alan Zeyno Baran, ABD'deki Hudson Enstitüsü'nde Türkiye uzmanı olarak görev yapıyordu.

49) 19 Ocak 2007 tarihinde Agos gazetesi Genel Yayın Müdürü Hrant Dink, gazetesinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Hrant Dink’in katil zanlısı olarak yakalanan O.S’nin yaşının 18’in altında olduğu açıklanmıştı. Yapılan tetkikler sonrası O.S’nin kemik yaşının 19 olduğu 02 Ocak 2008’de açıklandı.

50) 13 Mart 2007 tarihinde Türkiye, Gazeteci Şamil Tayyar’ın köşesine taşıdığı, www.denizcilersitesi.com web sitesinde "Örnek Paşamızın Günlüğünden" başlıklı bölümde yayınlanan ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Emekli Oramiral Özden Örnek’e ait olduğu iddia edilen günlüklerle sarsıldı. Özden Örnek, söz konusu web sitesindeki yayını mahkeme kararıyla durdurdu. Daha sonra Nokta Dergisi, 29 Mart 2007 sayısında, birkaç sayfası yayınlanan günlüğü, geniş kapsamlı olarak yayınladı.

Tutulan günlük notları 2003-2004 yıllarına aitti. Notlar, 2004 için tasarlanan Sarıkız, başarılı olamayınca sonrası için Ayışığı kod adlı iki darbe planından söz ediyordu. Günlüklerde, adı darbe lideri olarak geçen dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur’un yanı sıra, Kara Kuvvetleri Komutanı Tahir Aytaç Yalman, Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek ön plana çıkıyordu. Bu dörtlü arasında iktidara karşı ittifak oluştuğu, ayrıca dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ten de oldukça rahatsız oldukları gözleniyordu.

51) Türkiye 2007 yılının Nisan ayına, darbe tartışmaları, aniden tırmanan terör eylemleri, Şehit Cenazeleri’nde yükselen protestolar ve yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri gibi sıcak gündem maddeleri ile giriyordu. Bu süreçte Cumhuriyet Mitingleri olarak anılan, başkanlığını Şener Eruygur’un yaptığı Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) öncülüğünde düzenlenen bir dizi miting, ülke gündeminde bir numaraya oturdu. ADD tarafından düzenlenen mitinglerde protestoların ana hedefi, önceleri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın muhtemel, sonradan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığıydı. 14 Nisan Ankara Tandoğan Meydanı, 30 Nisan İstanbul Cağlayan Meydanı ve 13 Mayıs İzmir Gündoğdu Meydanında düzenlenen mitingler büyük kalabalıklara sahne oldu.

52) 18 Nisan 2007 tarihinde Malatya'da, Misyonerlik faaliyetleri çerçevesinde kitaplar dağıtan Zirve Yayınevi'ni hedef alan, elleri ve ayakları arkadan bağlanmış ve boğazları kesilerek üç kişinin öldürüldüğü saldırı gerçekleşti.

53) 24 Nisan 2007’de Başbakan Erdoğan, partisinin Meclis grup toplantısında 11. Cumhurbaşkanlığı seçimi için adaylarının Abdullah Gül olduğunu açıkladı. TBMM Genel Kurulu'nda ilk tur oylama 27 Nisan günü yapıldı ve ilk turda Cumhurbaşkanı seçilmek için aranan oy, tek aday Gül için sağlanamadı. Ana Muhalefet Partisi, oylama sonrası, Cumhurbaşkanı seçiminin ilk tur oylamasında 367 sayısına ulaşılamadığından hareketle, Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Aynı günün gece yarısına doğru Genelkurmay Başkanlığı'nın web sitesine konan bildiri ile Türkiye, Asker’in Siyasi alana bu kez “sanal” müdahalesine tanık oluyordu.

54) 1 Mayıs 2007 tarihinde Anayasa Mahkemesi, Ana Muhalefet Partisi’nin itirazını ikiye karşı dokuz oyla geçerli bularak, kamuoyuna 367 meselesi olarak mal olan görüşü doğru buldu ve 367 şart dedi. Anayasa Mahkemesi'nin bu kararının ardından Başbakan Erdoğan, partisinin merkez yürütme kurulunu acil topladı ve toplantı sonrası derhal erken seçime gitmek için TBMM'ye başvuracaklarını açıkladı. Seçim tarihi 22 Temmuz olarak belirlendi.

55) 22 Mayıs 2007’de, Ankara Ulus'ta bir Terör saldırısı meydana geldi. Anafartalar Çarşısı'nda akşam saatlerinde canlı bomba kullanılarak gerçekleştirilen saldırı sonucu 6 kişi hayatını kaybetti.

56) 12 Haziran 2007 tarihinde bir ihbar üzerine, İstanbul Ümraniye Çakmak Mahallesi Güngör Sokak’taki bir gecekonduya düzenlenen operasyonda 27 el bombası ele geçirildi. Evde bulunan kasanın 30 el bombası kapasiteli olması üçünün kullanılmış olabileceğini düşündürüyordu. Yapılan inceleme ve derinleşen soruşturma sonucu, Ümraniye’de ele geçirilenlerle aynı serideki bombalarla Türkiye’nin değişik bölgelerinde 14 saldırının gerçekleştirildiği belirlendi. Bu saldırılar arasında Cumhuriyet Gazetesi'ne yapılan bombalı saldırılar da yer alıyordu. Ele geçirilen bombaların üzerinde yapılan parmak izi tespit çalışması sonucunda bombaların emekli Astsubay Oktay Yıldırım'a ait olduğu tespit edildi. Üstelik Cumhuriyet Gazetesi’ne dönük bombalı saldırılarının failinin, Danıştay saldırısı faili Alparslan Arslan olduğu da ortaya çıkmıştı.

Bu gelişmeler sonrası Türk kamuoyu, adı Susurluk Skandalı’nda da geçen, Emekli Tuğgeneral Veli Küçük başta olmak üzere, Emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, Kuvvayı Milliye Derneği başkanı Emekli Kurmay Albay Fikri Karadağ, Emekli Astsubay Oktay Yıldırım, Emekli Astsubay Mahmut Öztürk gibi emekli askerlerin, Doç. Dr. Emin Gürses ve Prof. Dr. Ümit Sayın gibi akademisyenlerin, Kemal Kerinçsiz ve Alparslan Arslan gibi hukukçuların ve çeşitli gazeteci ve yazarların da içinde yer aldığı derin ilişkiler ağı ile yüzleşti. Söz konusu oluşumu, 2009 yılında gerçekleştirilecek darbe için zemin hazırlamaya çalışmakla suçlayan ve “Ergenekon Terör Örgütü” olarak adlandıran soruşturma, kamuoyunda Ergenekon Soruşturması/Operasyonu olarak anıldı.

57) 16 Haziran 2007 tarihinde Türk basınına, 13 Haziran’da ABD'de Türkiye'den Genelkurmay Stratejik Araştırma ve Etüd Merkezi’nden (SAREM) yetkililerin de katıldığı, İsrail yanlısı ve Amerikan yönetiminde yer alan neocon’lara yakın, Türkiye masasının başında Zeyno Baran’ın bulunduğu Hudson Enstitüsü'nde yapılan bir toplantı bomba gibi düştü. Toplantıda Anayasa Mahkemesi'nin 12 Haziran’da emekliye ayrılan başkanı Tülay Tuğcu'ya suikast, PKK'nın Beyoğlu'nda 50 sivili öldürecek bir eylem yapması, ardından da Türkiye'nin Kuzey Irak'a girmesini içeren bir senaryo konuşulmuştu. Toplantının içeriği kamuoyunda infiale sebep oldu, Kabus/Dehşet Senaryosu olarak ifade edildi ve sert tepki gördü.

58) Bu çalkantılı atmosferde Türkiye, 22 Temmuz 2007’de 23. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri için sandık başına gitti. Genel seçim sonuçları “halkın muhtırası” olarak değerlendirildi ve seçimin mutlak galibi, aldığı yüzde 46,58 oyla iktidar partisi oldu. 28 Ağustos 2007’de TBMM Genel Kurulu'nda yapılan 3'üncü tur oylamada sonucunda Abdullah Gül Türkiye'nin 11. Cumhurbaşkanı seçildi.

Yukarıda ve öncesinde sıralananlar, içinde hiçbir politik/siyasi görüş/yorum ve yönlendirme içermeyen, yaşanmış, Türk ve Dünya kamuoyuna malolmuş olayların mümkün mertebe kronolojik listesidir.

1949-2007 arasında geçen 58 yılda yaşananları 58 madde halinde sunan bu listeye, Büyük Resim’im iri parçaları olarak bakın. Puzzle’nin parçalarını birleştirir gibi uygun parça/parçaları birleştirdiğinizde göreceğiniz şey, size bu ülkede yaşanan ve zaman zaman anlam veremediğimiz olayların arka planında gizlenen gerçeğe dair fikir verecektir.

Her şey 22 Temmuz’da bitmedi tabi, mücadele devam ediyor. Şu an karşımızda duran yeni parçalar 21 Ekim 2007’de, Cumhurbaşkanını halkın seçmesine dair Anayasa değişikliğinin referandum oylaması yapılacağı gün yaşanan Dağlıca Baskını, 14 Mart 2008’de Yargıtay Başsavcısı’nın Anayasa Mahkemesi'ne, AK Parti'nin laikliğe aykırı eylemlerin odağı haline geldiği iddiasından hareketle açtığı kapatma davası ve 21 Mart 2008 tarihinde Ergenekon soruşturması kapsamında aralarında İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu ve Cumhuriyet gazetesi imtiyaz sahibi İlhan Selçuk'un da olduğu 12 kişinin gözaltına alındığı Büyük Gözaltılar var.

Parçaları birleştirmeye ve Büyük Resmi okumaya devam edeceğiz…

Hiç yorum yok: