21 Haziran 2008 Cumartesi

İnanıyorsanız üstünsünüz...

Ne söylenebilir ki ? Futbol'un dili, gerekleri içinde kalınarak, Türk Milli Takım'ının şu an bulunduğu pozisyon, Euro 2008'de Yarı Final'e yükselmemiz nasıl açıklanabilir ? Sakatlıklar sebebiyle yakalanamamış kadro istikrarı, belirli bir oyun planı eksikliği, değişkenlik gösteren oyuncu performansları ve bir dizi başka etken bir arada ele alındığında, Milli Takımımız'ın sergilediği futbol performansının tatmin edici olduğu söylenemez, ancak bu takım dün gece Yarı Final'e yükseldi. Üstelik her şey bitti dendiği anda.

Uzatmaların son dakikasında 0-1 geriye düşüyorsunuz, sahadaki 11'in yarısı yerde, tribünlerde ve ekran başında bulunan milyonlarca Türk üzüntü içinde. Ancak İnanıyorsanız, yüreğinizin bir yerlerinde hala "mutlu son" için ümit besliyorsanız herşey değişebiliyor, son saniye gölü ile bir maçı ve talihinizi çevirebiliyorsunuz.

60 saniye önce yerde üzüntü içinde olanlar, penaltı atışları sonucu Yari Final'i avuçlarından kaçıran rakiplerini bu kez teselli edebiliyor. Hayat ve onun bir parçası Spor, Futbol bu kadar değişken olabiliyor. Türk Milli Takımı'nın gerek Çek Milli Takımı ile mücadelesi, gerek dün akşam Hırvatistan karşısında son saniye de elde ettiği zafer bir kez daha ortaya koydu ki, İnanıyorsanız üstünsünüz, kazanmak ve mutlu olmak sizin hakkınız ve ödülünüz. Bu hak ve ödül, her hakkı hak sahibine veren tarafından geçiktirilmeden size bahşediliyor.

Şükürler olsun...

Hiç yorum yok: