28 Şubat 2008 Perşembe

28 Şubat Bumerangı

Faşizm Tarihi”nden bir yaprak… Bugün, 28 Şubat “askeri müdahalesi”nin on birinci yıldönümü…

Şimdiye kadar hakkında çok fazla konuşulmuş, sayısız tartışmalar yapılmış olsa da…

28 Şubat'ın asıl mahiyeti hâlâ ortaya çıkarılabilmiş değil!

* * *

28 Şubat 1997 tarihli MGK toplantısından çıkan bildiri temelinde şeklen “hafif darbe” diye tanımlansa da…

28 Şubat Süreci darbeler tarihimizin en fazla kirli çamaşıra sahip, en karanlık askeri müdahalesiydi…

Yani?

Faili meçhuller açısından kesinlikle ilk sıradadır!

Malum süreçte, Batı Çalışma Grubu'nun imza attığı fişlemeler “bu milletin evlatları”nı ve “bu milletin değer yargıları”nı hedef alan sistematik bir operasyondu…

28 Şubat, “irticai kalkışma”ya karşı laik Türkiye Cumhuriyeti devletinin rejimi korumak maksadıyla giriştiği “meşru müdahale” olarak sunuldu…

Böyle bir değerlendirme, büyük bir gözbağcılık numarası idi:

Laiklik istismarına dayalı…

Perde arkasındaki “çok kirli operasyonu” gizlemeyi amaçlayan…

Kamuoyunu yanıltmaya yönelik “şaheser bir aldatmaca”ydı, bu laikçi söylem…

O dönemde hakimiyeti elinde bulunduran ABD-NATO'ya bağlı-bağımlı “Gizli İktidar/Derin Devlet” yapılanması “İrticaya Karşı Topyekun Savaş” ekseninde 28 Şubat sürecini kurgulayarak…

Millet düşmanlığı”nı o güne kadarki en ileri noktaya taşıyıp, zorbalığını “faşizm standartları”na/ zirveye çıkarmıştı…

Batı” Çalışma Grubu, “Gizli İktidar”ın ABD'ye ait oluşunun sembolüydü!

Gizli İktidar”ın yüz binlerce vatandaşını fişleyip hedef tahtasına koyması, sadece “çürütmeye dayalı hükmetme zorbalığı”nın değil…

Yerli, milli” tüm unsurlara karşı bitmek tükenmek bilmeyen husumetinin kanıtıydı…

28 Şubat, gerçekte olmayan “irticai kalkışmaya karşı” değil; “millete karşı sistematik bir kalkışma”ydı!

Perde arkasında kalan gerçek mahiyeti dikkate alındığında, 28 Şubat'ın Türkiye için en karanlık nokta olduğu kesindir…

Hadisenin püf noktası da buradadır…

Ne demişler? “Sabah yaklaştıkça gece kararır!

Zaten hakim olan “gizli güç odağı”nın 28 Şubat marifetiyle bu konumunun da ötesine geçip milletin değer yargılarına karşı yok edici bir hamle yapması üzerine…

Faşizan tavrının bir nevi bumerang etkisi meydana getirip, malum süreci çok fazla geçmeden -birkaç yıl içinde- tersine çevirmesi gibi bir sonuç ortaya çıkmıştır!

Org. Kıvrıkoğlu'nun bütün engellemelere rağmen Genelkurmay Başkanı olmasıyla gelişip; finalinde “Gizli İktidar”ın lağvedildiği, Türkiye'nin ABD'nin yörüngesinden çıktığı “tarihi bir netice”den söz ediyorum…

28 Şubat Bumerangı”nı…

Süper güç ABD”nin, “11 Eylül Kurgusu”ndan yola çıkarak -sahte ve kurmaca gerekçelere dayalı Irak İşgali'nde ağır bir yenilgiyle karşılaşması; bölgeye yaşattığı son derece kanlı bedelle birlikte bu sonucun dönüp Washington'ın dünyadaki/Ortadoğu'daki konumunu vurması gibi de düşünebiliriz...

* * *

Final Notu: 28 Şubat'ın kovboylarından Emekli Org. Doğu (Batı olmalıydı) Silahçıoğlu'nun geçenlerde İstiklal Marşı'na karşı giriştiği manidar saldırıyı bu yazıda anlattıklarım çerçevesinde değerlendirmenizde fayda vardır!

Hiç yorum yok: