15 Aralık 2007 Cumartesi

İyidik böyle !

Ünlü piyanist Fazıl Say'ın Alman Süddeutsche Zeitung Gazetesine yumurtladığı sözler gündemde.

Say "Bizim Türkiye rüyalarımız biraz öldü. Tüm bakan eşleri türban takıyor. İslamcılar zaten kazandı, biz yüzde 30, onlar ise yüzde 70. Başka yere taşınmayı düşünüyorum." buyurmuş.

Fazıl Say ne yapmak istiyor ? AKP iktidar olana dek hiç sokağa çıkmadığına, geniş halk kitleleri arasına karşışmadığına inanmamızı mı istiyor, ülke kadınının büyük çoğunluğunun en temel tercihinden bihaber yaşadığını bize başka türlü nasıl izah edebilir. Başlarını örten kadınlarımız gerçeği Türkiye sınırlarına Kapıkule, Habur yada bir başka kapıdan 2002 kasımında mı girdi ? Ertuğrul Günay'ın güzel ifadesiyle bir sanatçının kendi toplumuyla ilgili bu kadar yabancılaşma duygusu hissetmesini üzüntüyle karşılamamak mümkün mü ?

Yoksa bütün problem Say'ın son cümlesindeki Çankaya'daki davete bile beni çağırmadılar mızmızlanmasında mı gizli ? Dünyaca tanınan ve belirli bir seviyeyi aşmış bir Sanatkarın bu denli savruk, iç barışı tehdit edici beyanlarının altında böyle küçük hesaplar olmasına mı yanalım, yoksa ülkenin temel gerçeklerinden habersizliğine mi ? Yada bütün sosyal/siyasal/kültürel analizlerini %70-30 matematiğine indirmesine mi ?

İstanbul'un Fethine yakın, Ortodoks papazların "Kardinal külahı görmektense, Osmanlı sarığı görmeyi tercih ederim" dedikleri rivayet edilir, gelinen noktada bu ülkenin kimi evlatları! Zürih'i, başörtülü kadınların da yer aldığı İstanbul'a tercih eder olmuş...

Hangisine üzülelim ?

Hiç yorum yok: